Akıcı konuşma bozukluğu (Kekemelik)
DSM5
Kişinin yaşı ve dil becerileri açısından uygun olmayan, zamanla geçmeyen ve belirlenen özelliklerden
birinin (ya da daha çoğunun) sık sık ve belirgin bir biçimde ortaya çıkması ile belirli, konuşmanın olağan akıcılığında ve zamanlama örüntüsünde bozukluklardır.
Çocuk Gelişimi Terimleri Sözlüğü
Heceler, sesler ve kelimelerin konuşma hızını etkileyecek şekilde tekrarlanması; konuşma sırasında uzatma, duraklama, patlamanın yanı sıra bir takım el, kol ve vücut hareketleri ile konuşmanın doğal akışının kesintiye uğramasıdır. En yaygın olarak görülen konuşma bozukluklarından biridir. Genellikle iki buçuk ile beş yaş arasındaki çocuklarda görülür. Erkek çocuklarda kız çocuklara göre daha sık rastlanır. Genellikle çocuğun gelişimi ilerledikçe ortadan kalkar.
Apa Yaşam Boyu Gelişim Psikolojisi Sözlüğü
DSM-IV-TR' de konuşmanın normal akıcılığında ve zaman örüntülemesinde bozulma.Ses,
hece veya kelimelerin uzatılması ya da sık tekrarlanmasıyla, konuşmayıbozan takılma ve
duraklamalarla karakterizedir. Bozukluk tüm çocukların yaklaşık %1 inde görülür. Hafif olgular genellikle 16 yaşına kadar kendiliğinden düzelir; iletişimin önemli veya stresli olduğu durumlarda kronik kekemelik daha da kötüleşir.
Tüba Bilim Terimleri Sözlüğü
Konuşmanın düzenli biçimde ilerlemesini bozan duraklama, damak sesleriyle başlayan sözcükleri
yineleme, takılma, solunum tutuklukları, kas gerilimi ya da bir seslemi uzatarak söyleme biçiminde
görülen kimi kişilerde toplumsal ortamlardan kaçmaya yol açan, kaygı ve üzüntü konusu olan bir
konuşma bozukluğu.
Türk Dil Kurumu Sözlükleri
Kekeme olma durumu, kekelik, rekaket.
Yapay Zeka
Akıcı konuşma bozukluğu, çocukların veya yetişkinlerin konuşurken ritim, akıcılık ve uygunlukta sıkıntı yaşadığı bir konuşma bozukluğudur. Kekemelik olarak da bilinir. Kişiler bazen tekrarlayan harfler veya heceler, sözcükleri kesintiye uğratarak veya sözcükleri çıkarmak için çok fazla çaba harcayarak konuşurlar. Bu bozukluğun nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, çevresel, genetik, psikolojik ve beyin faktörleri gibi çeşitli nedenleri olabileceği düşünülmektedir. Tedavisi konuşma terapisi, hipnoterapi ve ilaçlar gibi yöntemlerle gerçekleştirilebilir.